“ITM Fuarı’nın Sektörün ve Ekonominin Gelişmesine Önemli Katkılar Sunacağına İnanıyorum”

Geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam eden İstanbul, gayri safi milli hasılanın yüzde 31,2’sini tek başına karşılıyor. Türkiye’nin gerçekleştirdiği ithalat ve ihracatın yarısı İstanbul’dan yapılıyor. Sanayi, ticaret, finans ve kültür başkenti olan İstanbul, dünyanın pek çok şehrine öncülük etmeye ve ilham vermeye devam ediyor. Haziran 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Ekrem İmamoğlu ile ITM News’e özel bir röportaj gerçekleştirdik. İmamoğlu ile mega şehir İstanbul’un dünya ticareti açısından önemini, İstanbul’un ‘fuar ve kongre şehri’ olması için atılması gereken adımları ve projelerini, ITM gibi uluslararası fuarların İstanbul’da düzenleniyor olmasının şehre kazanımlarını konuştuk. Kongre ve fuar turizminde ilk etapta, dünyada ilk 10 şehir arasına girmeyi hedeflediklerini söyleyen Başkan İmamoğlu, “Elbette nihai hedefimiz, eskiden olduğu gibi yine birinci sırada yer almak.” ifadelerini kullandı.

■ İstanbul, eşsiz doğal yapısı, tarihi ve kültürel birikimi, çeşitliliği ile turizm alanında gerçekten küresel bir marka. Jeopolitik konumu itibarıyla da doğu ile batının buluşma noktasını oluşturuyor. Öncelikle mega şehir İstanbul’un dünya ticareti açısından önemini sizden dinleyebilir miyiz?

İstanbul, Türkiye’nin sadece nüfus açısından en büyük şehri değil. Aynı zamanda; ticaret, finans, teknoloji, moda, sanat, eğitim, kültür, eğlence gibi birçok sektörde, hem Türkiye’nin hem de dünyanın pek çok şehrine öncülük ederek ilham veriyor. Türkiye’nin sanayi, ticaret, finans ve kültür başkenti diyebiliriz. İstanbul, geçmişte olduğu gibi, bugün de Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam ediyor. Ülke, GSMH’nın yüzde 31,2’sini tek başına karşılıyor. Türkiye’den geçekleşen ihracatın ve ithalatın yarısı kentimizden yapılıyor. Turizm gelirleri ile Türkiye’deki şirketlerin yaklaşık üçte biri de şehrimiz kökenli. Jeopolitik konumu itibarıyla da Uzak Doğu, Avrupa, Afrika başta olmak üzere, dünyanın pek çok bölgesiyle aynı zaman diliminde finans ticareti yapabiliyor. Bütün bu gerçeklerle birlikte elbette ekonomide yaşanan sıkıntılar, İstanbul’un ticari ve sanayi sektörlerini olumsuz etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. İstanbul’da işler iyi giderse Türkiye ekonomisi de gelişip büyümeye devam eder. İstanbul’da ekonomi sinyal verirse Türkiye ekonomisi de sinyal verir. Türkiye ekonomisinin işaret fişeğinin İstanbul olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

■ Son yıllarda şehir içi, şehir dışı ve yurt dışı ulaşımı kolaylaştıran düzenlemeler, yeni yol çalışmaları, İstanbul’u dünyanın her tarafından ulaşımı kolay bir şehir haline getirdi. Sizin de bu konuda ciddi projelerinizin olduğunu biliyoruz. Yeni hayata geçirilecek ulaşım projelerinizin özellikle fuar turizmine ne gibi katkıları olacak?

Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, bir şehrin en önemli medeniyet göstergelerinden biri, o şehirdeki toplu taşımanın geldiği seviyedir. Dünyanın pek çok gelişmiş şehri yer altı ve yer üstü raylı sistem ağlarıyla ulaşım sorununu çözmüş durumda. Bu kentlerin çoğunda raylı sistemle ulaşım yüzde 80’ler düzeyine ulaşmışken İstanbul’umuzda bu oran yüzde 25’ler düzeyine zar zor ulaşıyor. Maalesef istediğimiz noktada değiliz. Bu oranı değiştirmek zorundayız. Çabamız bu yönde. 2018 rakamlarıyla günlük yolculuk sayısı, 31 milyon 700 bini bulan bir şehirden bahsediyoruz. Bu rakamın, 2023 yılında 36 milyon 800 bine ulaşması bekleniyor. Bu nedenle toplu ulaşımda acil önlemler alıp projeleri, hızla hayata geçirmemiz gerekiyor. Göreve geldiğimizde inşaat çalışmaları iki yıldır durdurulmuş metro hatları vardı. Önceliğimizi bu hatlara verdik. Yurt dışından aldığımız kredilerle üç metro hattının inşaatını hızlıca yeniden başlattık. Diğer yandan inşaatı devam eden metro ve tramvay hatlarımızı, bu yılın ilk yarısında hizmete alacağız. Deniz ulaşımının, ulaşımdaki payını artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Düzenlediğimiz Deniz Çalıştayı ile bu konuyu etraflıca değerlendirdik. Hafta sonu ile milli ve dini bayramlarda hayata geçirdiğimiz 24 saat kesintisiz ulaşım, başta kültür-sanat, eğlence ve turizm sektörleri olmak üzere şehrimize çok önemli katkı sundu. Bu, neredeyse hayatın 24 saat devam ettiği İstanbul için acil bir ihtiyaçtı. Hem şehrimizi ziyarete gelen turistler hem de vatandaşlarımız bu uygulamadan çok memnun kaldı. Vatandaşlarımızın Marmaray’ın da bu sisteme dâhil olması yönünde yoğun talepleri olduğunu ifade etmek isterim. Trafikte geçirilen zamanın azalması, sadece fuar turizmine değil, kongre turizmi de dâhil olmak üzere turizm sektörüne büyük katkı yapacaktır.

“İSTANBUL BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI OLARAK ŞEHRIMIZE KATKI SUNAN HER TÜRLÜ ORGANIZASYONUN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞIZ”

■ İstanbul, transit uçuşlar ve vize serbestliği nedeniyle fuarcılık açısından önemli bir konumda yer alıyor. Nitekim Schengen vize zorluğu nedeniyle Avrupa’daki fuarlara katılamayan ya da katılmakta zorluk çeken; Bangladeş, Hindistan, Pakistan, İran, Irak gibi ülke vatandaşları İstanbul’daki fuarlara rahatlıkla katılım gerçekleştirebiliyor. İstanbul’a bu coğrafyalardan daha fazla fuar ziyaretçisi getirmek için ne tür çalışmalar yapılabilir?

Fuar organizasyonları; fuar organizatörleri, merkezi idareler ve yerel yönetim iş birliği ile gerçekleştiriliyor. İstanbul, gerek konumu itibariyle transit uçuşlara elverişli olması gerekse uluslararası tanınırlığının yüksekliği nedeniyle avantajlı konumda yer alıyor. İstanbul, tarihi, kültürel, milli ve manevi değerleri itibarıyla dünyanın pek çok bölgesiyle temas halinde bulunuyor. Bahsettiğiniz ülkeler, geçmişten bugüne iyi dostluk ilişkilerimizin olduğu ülkeler. Sadece bu ülkelerle değil, dünyanın pek çok ülkesiyle şehir diplomasisini geliştirmek, iyi ilişkiler tesis etmek istiyoruz. Avrupa’ya yaptığım gezilerde İstanbul’un, elde ettiği demokrasi zaferine karşı büyük bir teveccüh olduğunu gördüm. İstanbul’la ilişkileri daha da ar tırmak istiyorlar. Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrimize katkı sunacak her türlü organizasyonun yanında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi belirtmek isterim.

■ Dünyada ‘fuar ve kongre şehri’ diye bir kavram oluşmuş durumda. Fuarlar yapıldığı şehri sadece ticari anlamda değil, ekonomi ve turizm açısından da geliştiriyor. Bu çapta büyük fuarlar ciddi bir turist yoğunluğunu da beraberinde getirdiğinden şehrin alt yapısı, ulaşım ve konaklama imkânlarının yeterli olması gerekiyor. İstanbul’un fuar ve kongre şehri olması konusunda sizin önerileriniz ve projeleriniz nelerdir?

İstanbul, diğer dünya kentleriyle karşılaştırıldığında maalesef turizmden hak ettiği payı alamıyor. Bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ilk yaptığımız çalışmalardan biri de turizm platformunu kurmak oldu. Bu platform, turizmin tüm paydaşlarının katıldığı şeffaf, adil ve katılımcı bir anlayışla çalışmalarını yürütüyor. Turizm projelerimizi burada kararlaştırıyoruz. İstanbul turizmini, ziyaretçi sayısı bakımından dünyada ilk 3, gelir açısından da ilk 10 iç erisine sokmayı hedefliyoruz. Kongre turizmini çok önemsiyoruz. İstanbul, 500’den çok katılımcı kongrelerde birinciliği; 300’den fazla katılımcılı kongrelerde de ikinciliği yakalamıştı; ama bunu koruyamadı. Bugün bulunduğumuz nokta hiç iç açıcı değil. İlk etapta, kongre ve fuar turizminde dünyada ilk 10 şehir içerisine girmek istiyoruz. Elbette nihai hedefimiz, eskiden olduğu gibi yine birinci sırada yer almak.

“TÜM PAYDAŞLARI İLE BIRLİKTE FUAR TURİZMİNİ GELİŞTIRMEK İÇIN YATIRIMLARI DEĞERLENDİRECEĞİZ “

■ Bacasız sanayi olarak adlandırdığımız fuarcılık sektörü, ülke ekonomilerine çok ciddi katkılar sağlıyor. Örneğin; 2018 yılında Almanya’da düzenlenen fuarlara katılanların harcamaları 14,5 milyar Euro oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ekonomiye büyük çapta katkı sağlayan fuarcılık sektörünün geliştirilmesi amacıyla uluslararası fuar düzenleyen şirketlerle, İstanbul Ticaret Odası, TOBB gibi meslek kuruluşlarıyla ne tür faaliyetlerde bulunabilir?

Turizmi geliştirmek amacıyla İstanbul Turizm Platformu Turizm Vizyon Çalıştayı’nı gerçekleştireceğiz. Kongre ve fuar turizmini ayrı başlıklar halinde ele alacağız. Tüm paydaşları ile birlikte fuar turizmini geliştirmek için alınması gereken önlemleri ve yatırımları da değerlendireceğiz. Ayrıca İTO, Meslek Odaları, Fuar Sektör Kuruluşları ve bu konuda uzman kişilerle toplantılarımız devam ediyor. Yeni fuar alanlarının oluşturulması ve uluslararası fuar organizasyonlarının düzenlenmesi için her türlü katkıyı vereceğimizi ifade etmek isterim.

■ Almanya gibi yılda 200’e yakın fuara ev sahipliği yapan ülkeler de katılımcı ve ziyaretçi sayısını arttırmaya yönelik ciddi projeler geliştiriliyor. Bunlardan biri de kombine bilet uygulaması. Fuar için Almanya’ya giden kişiler, bu bilet sayesinde ulaşımdan ücretsiz yararlanabiliyor, fuar içinde düzenlenen konferans ve workshoplara ücretsiz katılabiliyor. İstanbul’a daha fazla fuar katılımcısı ve ziyaretçisi çekmek için ne tür projeler yapılabilir? Bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir?

18 milyon aktif kullanıcısı olan İstanbulkart’ı, daha etkin hale getirmek için çalışmalar yürütüyoruz. İstanbulkart, New York City Pass (New York City) ya da Oyster Card (Londra) gibi dünyadaki pek çok ulaşım kartından, kullanım alanının genişliği ile ayrılıyor. Ulaşımın yanı sıra anlaşmalı marketler, kent plajları, tuvaletler, İBB Sosyal Tesisleri, Beltur Kafeleri, su otomatları, İspark otoparkları, iTaksi ve bisiklet kiralamada ödeme imkânı sunuyor. Ulaşım araçları da dâhil 9 bin 200 noktada vatandaşlarımızın ödeme işlemlerini kolaylaştırıyor. Ayrıca İstanbul Havaalanına giden HAVAİST araçlarında sadece İstanbulkart ile ödeme yapılabiliyor. İstanbulkart’ın mobil kullanıma açık olması da kullanıcılara büyük kolaylık sağlıyor. İstanbul Kart’ın kullanım alanının daha da yaygınlaştırılması, fuar ve kongre alanlarında kullanımının sağlanabilmesi için bu organizasyonu yapanlarla iş birliği yapmaya her zaman hazır olduğumuzu da ifade etmek isterim.

“ITM FUARININ İSTANBUL’DA DÜZENLENIYOR OLMASINDAN MEMNUNIYET DUYUYORUM”

■ Tüyap ve Teknik Fuarcılık olarak tekstil makine fuarları alanında dünyanın en önemli fuarlarından olan ITM Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı’nı düzenliyoruz. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz ve sizin de teşrif ettiğiniz ITM 2018 Fuarı, 64 ülkeden 1150 firmaya ve 94 ülkeden yaklaşık 60 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Sadece yurt dışından 14.248 ziyaretçi geldi. ITM fuarının, İstanbul’da yapılması hakkında sizin görüşleriniz nelerdir? ITM Fuarı’nın, Türkiye ekonomisi ve tekstil sektörüne katkılarıyla ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

ITM Fuarı, hem İstanbul hem de Türkiye ekonomisi ve tekstil sektörü için önemli bir fuar. Ayrıca İstanbul’da gerçekleştiriliyor olmasından duyduğum memnuniyeti de belirtmek isterim. Dünyada hızla değişmekte olan çevre, iklim meselelerini dikkate alan bir anlayışla üretilen tekstil makinelerinin ve teknolojisinin önemi her geçen gün daha da ar tıyor. Koruma ve kullanma dengesi oluşturularak sürdürülebilir bir çevre ve yaşam anlayışı bu sektörde de dikkate alınmalıdır. İstanbul, dünya tekstil sektöründe önemli bir yere sahip. Bu tür fuarların sektörün gelişmesine ve ekonomiye önemli katkılar sunacağına inanıyorum.

■ ITM 2020 Fuarı’nın, hem katılım hem de metre kare olarak daha önceki ITM fuarlarına nazaran çok daha büyük olması planlanıyor. 2-6 Haziran 2020 tarihlerinde, ITM 2020 Fuarı için İstanbul’da olan katılımcı ve ziyaretçilerimize, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi olarak ne tür destek ve kolaylıklar sağlayabilirsiniz?

Bu etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmaktan son derece mutlu olduğumuzu belirtmeliyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman imkânlarımız ölçüsünde destek ve yardımlarımızı göstereceğimizi bilmenizi de isterim.